Çok zengindiler. Güçlüydüler. Bilgide çok ileriydiler; bilim ve teknolojide müthistiler. Diger insanlarla karsilastirdiklarinda kendilerini çok farkli ve degerli buluyorlardi. Simardilar; hak-hukuk tanimaz oldular. Durumun farkinda olan birisi, gidisatin yanlisligi konusunda kendilerini uyardi: Yapmayin. Aklinizi basiniza alin. Durumunuzu düzeltin dedi. Ama söz dinlemediler. Üstelik uyarani yanilmakla, akilsizlikla suçlayip; hak, hukuk, adalet, ahlak gibi seylerin modasi geçmis saçmaliklar oldugunu savundular. Uyarici, Gidisatiniz kötü, düsünceleriniz yanlis; kendinizi mahvedeceksiniz. Felaketin bulutlari üzerinizde dolasiyor ama görmüyorsunuz, görmek istemiyorsunuz. Felaket gelince hiç oldugunuzu anlayacaksiniz; o zaman biliminiz, zenginliginiz, gücünüz, imkânlariniz hiçbir ise yaramayacak dediyse de aldirmadilar. Saçmalama, bize kim ne yapabilir. Gücümüz karsisinda kim durabilir? Üstelik biz yanlis is yapmiyoruz; bunlari elde etmek için nice emekler sarf ettik dediler. Ve bir gün ufku bulutlar sardi. Güldüler. Uyariciya gülüp; sen azaptan bahsediyorsun, hâlbuki bunlar rahmet dediler. Ama yanildilar; rahmet dedikleri felaketti. Bir anda her sey alt üst oldu. Sanki tüm yasananlar bir hayaldi. Kendilerinden geriye hiçbir sey kalmadi. Hiç yasamamis gibi oldular.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
6. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
400
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789944105842
Ortalama Değerlendirme »