Antik Yunan filozoflari için mit mitostu, logostan ayriydi. Mitostan sezgisel, kozmogonik anlatilar çikarken, logostan akla uygun tartismalar çikmistir. Eski Hindu kâhinleri için mit mitya idi, sattan ayriydi; sembolik hakikatin ta kendisiydi. Çünkü “nihayetsiz mitlerde yatiyordu ebedî ve ezelî gerçek”.Brahma ile Saraswati’nin çemberi... Visnu ile Laksmi’nin karesi... Siva ile Sakti’nin noktasi... Hindular için var olan her sey kutsal, tüm mevcudiyet tanrisallikla dolu, dolayisiyla her sey ibadet edilmeye degerdir. Çünkü Tanridir her yerde görünen. “Vedalarda anlatilan tanrilar yeryüzünde yasardi. Yerde duran ates, Agni vardi. Yer ile gök arasinda uzanan yel, Vayu vardi. Göklerde hüküm süren, simsekleriyle muson bulutlarina yagmur getiren Indra vardi. Sonra günes Surya, ay Çandra, yedi göksel cisim Graha... ve Devalar, Risiler, Asuralar, Nagalar, Yaksalar...” ve Tanrinin üç ana tezahürü vardi: Brahma olarak yaratir, Visnu olarak devamini saglar, Siva olarak yok eder. Tüm bunlar Tanrinin yaratma, dönüstürme gücünün insani düzlemde beliren tezahürleridir.Varligin en dis katmanindan derinliklerine dogru, gerçegi, cevabi arayan kimse, hayat nefesini ruhun soluguna baglayan yolu kat ettiginde baslangiçtaki temel olayin zamandasi haline gelecek; dünya ve kâinatin kendisi simdi ve her zaman onun için saydamlasacaktir.Aziz okuyucu, iste bu yüzden mit/mitos/mityanin sifresini bilmek degil, belki içine girmek ve onu temasa etmek gerekir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Çiğdem Erkal İpek
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
219
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059328050
Ortalama Değerlendirme »