Karadeniz, Soguk Savas sonrasi dönemde, daha öncesinde olmadigi kadar revaçta. Zira Karadeniz’in, hem tarihinde yasadigi çok sayida ilk var bu dönemde, hem de yeni uluslararasi sistem içerisinde özel bir yeri var. Türkiye’de de Soguk Savas sonrasinda, Karadeniz’e gittikçe artan bir ilgi var. Ancak bu ilginin niteligi, derinligi, gerekçesi, ortaya çikardigi sonuçlar tartismali. Bu ilgi, gerçek bir tecessüs dürtüsünün mü, yoksa Uluslararasi Iliskiler’de zaman zaman rastlanildigi gibi “moda” bir konuyla ilgilenmenin sonucu mu, pek belli degil. Her ne kadar, Türkiye’nin Karadeniz’e ilgisi, Karadeniz’in dalgalari gibi, üstündeki takalar gibi, bir inip bir çiksa da, her daim söz konusu. Nasil olursa olsun, Karadeniz Türkiye’nin ilgi alaninda yer aliyor.Bu çalisma, bir meraktan kaynaklanmistir. Söz konusu merak, Türkiye’nin dis politikasinda Karadeniz’in yerinin ne oldugunu, daha dogrusu Türkiye’nin Karadeniz politikasini anlamaktir. Ancak bu çalismada, politika, genel olarak anlasildigi biçimde bir devletin ya da hükümetin, bir konuda sahip oldugu genel tutumdan çok daha genis olarak, bir ülkenin ve toplumun tümünün sahip oldugu “genel bakis” ele alinmistir. Bu, dogal olarak resmi olan ve resmi olmayan birçok bakisi içermektedir. Bilimsel çalismalarin dogasinda oldugu üzere, bu çalisma sirasinda da çesitli zorluklarla karsilasilmistir. Sosyal bilimlerdeki çalismalarin, diger bilim alanlarindaki çalismalara göre, daha zor oldugu ise bilinen bir gerçektir. Zira sosyal bilimlerde isin içinde insan vardir. Insanin oldugu yerde de hiçbir seye sasirmamak gerekir; çünkü insanin oldugu yerde her sey mümkündür.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2014
Sayfa Sayısı
320
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055145378
Ortalama Değerlendirme »