Medeniyetler Çatışması, mikrotarihler çağında dünya haritasına bir bütün olarak bakmaya cesaret eden ender çalışmalardan biri, belki de Tonybee’den bu yana dünya tarihini, medeniyetler arasındaki ilişkiler bağlamında anlamaya çalışan ilk büyük kitap.
Huntington, küreselleşmenin dünyayı yorumlamak için anahtar kelime olarak kabul edildiği bir dönemde ve güncel gelişmeler ışığında, tarih sarkacının hala doğu ile batı arasında salındığına dikkat çekiyor. Kitabı çarpıcı kılan bir başka nokta, son bölümde, Spengler’den beri telaffuz edilmeyen “medeniyetlerin geleceği”nden cesurca söz açabilmesi.
Huntington’ın kitabı, Doğu-Batı kırılmasını en şiddetli biçimde yaşayan ülkelerden biri olan ve iki medeniyetin sentezini üstlenmeye çalışan Türkiye’nin, günümüz dünyasındaki yerini anlayabilmek, yorumlayabilmek için ayrı bir önem taşıyor: Olmak ya da olmamak işte bütün mesele…
“Türkiyenin AB üyeliği, Medeniyetler Çatışması yerine medeniyetler uzlaşmasını sağlayacaktır ya da AB, Medeniyetler Çatışması’nın değil, medeniyetler uzlaşmasının adresi olmalıdır.” – Recep Tayyip Erdoğan
(Funda Özkan’ın 25 mayıs 2005 tarihinde Radikal Gazetesi’nde yayınladığı yazısından alınmıştır.)
“Alanında çok çarpıcı bir kitap. Günümüzde yaşanan uluslararası siyasi entrikaları anlamamızı sağlıyor.” – Francis Fukuyama (The Wall Street)
Ortalama Değerlendirme »