Tanri bazi insanlari ada, bazisini marti, bazisini firtina, bazisini liman, kimisini de gemi olarak yaratir... Daha belki yüzlerce çesidi vardir insanlarin. Kim bilir... Ben liman olarak yaratilanlardandim. Hiçbir zaman kadere isyan etmedim, alip basimi gitmedim, gemileri yakmadim. O ise firtinada sürüklenen bir gemiydi. Bana sigindi. Ona kucak açtim ve ne olursa olsun onu korudum, kolladim. Firtina dindikten sonra bir daha gitmedi. Benim sahilime demirledi.Sevgilimin adi Eleni Mavron. O mavi bir kadindir, gökyüzü gibi mavi ve sonsuz. Gözlerinde kuslariyla, bulutlariyla koca bir gökyüzü vardir. Allah baba üzülmemesi gereken kadinlarin yanaklarina çukurdan isaret koymustur ya; iste onlardandir Eleni Mavron. Gülüp de gamzeleri ortaya çiktiginda dünya kusursuzlasir. Dudaklari uçsuz bucaksiz papatya tarlasinda tek basina açmis gelincik gibi kirmizi ve göz alicidir...Onu tanidiktan sonra anladim ki, diger kadinlar, Tanri’nin onu yaratmadan önceki eskizleriymis. Eleni Mavron bir roman karakteri olarak gelmisti dünyaya ve Tanri onun hikâyesini yazma görevini bana vermisti. Zaten bu yazdiklarim benim degil Eleni Mavron’un hikâyesiydi...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
296
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786053111122
Ortalama Değerlendirme »