Çok tuhaf bir olaydi bu... Tamamen degisik irk ve dinden, birbirinden kilometrelerce uzakta olan ikin kadin, ayni anda rüya ayni rüyayi görüyor, ayni gün ve saatte çocuk doguruyorlardi. Tanismadiklari halde birbirlerinin rüyasina nasil girebiliyorlardi? Bu arada da kader, ipligini kosut bir çizgide egirerek, bu kadar karsitlik içeren yillarda birlikte yasamalarini buna birlikte yasam denebilirse- nasil sagliyordu?
Afroditi ölürken güzellesiyor, arzu duyuyor ve denizin mavisine karisiyor. Dogudan ve batidan korsanlar vücuduna yakismayan izler birakiyorlar, o zaman da sekli bozulmus bir gölge gibi "kartal ve kurt"un üzerine yayiliyor, kanlarindan damlalar alarak iki kahramanin tacini boyuyor. Böylece haksiz kazananlar ayni rüyada yalniz yürüyorlar. Iskence görüntüleri ile dolu bir rüya, çirpinan bir ask ve kuvvetli bir yagmurun altinda sessizce sönen alevler. Rüyanin sonunda Arsinoi suçlarini örtüyor ve Kürfere’nin aglamasi onlara "mana, anne demektir" diyor...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
İro Kaplangi
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2005
Sayfa Sayısı
350
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789751023742
Ortalama Değerlendirme »