“Türkiye’de Laiklik denilen olgu, ‘yeni’ devlet ve onu iktidar aracılığıyla yönlendiren kadro tarafından Batı’dan kopya edilerek başlatıldı. Bu nedenle de kitlesel destekten yoksun kaldı. Hatta mümin Müslüman kitlenin nezdinde ‘gavurlaşmak’ olarak değerlendirildi. Yine T.C. Devleti’nde ‘din’ özerkleştirilmedi. Tam tersine ‘din’ (İslamiyet) Türk tipi İslamiyet haline getirilerek devletin denetimi altına sokuldu. Sayısız yasa ve yönetmelikle, gerçekte DİN VE DEVLET İŞLERİ birbirinden ayrılmadılar, tam tersine DİN, DEVLETİN İŞLERİ arasına sokuldu.
Laiklik olgusu Din ve Devlet’in ayrıştırılması olarak değil, Din-Devlet-Dünya üçlüsünün tek tek ve birbirleriyle bağlantılı olarak ele alınmasıyla anlaşılırlık kazanır. Laisizm’den ayrı olarak Sekülarizm; Din, Devlet ve Dünya’dan kurulu üç alanlı bir tezin seslendiricisidir.Kişiler Laik olurlar. Devlet Laik olamaz. Devlet, tüzel bir ‘kişiliktir’, ne Dini olur ne de Laikliği… Laik ve /veya Seküler olan Anayasa’dır, Devlet değil.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
300
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051067049
Ortalama Değerlendirme »