Kültürün dünyasinda bireyin kesintisiz bir mutluluk havasi teneffüs ettigi söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarini kendinden siyirip atmis degildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akilci tasari ya da yönelimleriyle, “kendi formunu arayan insan“dir. Kültürün dünyasi, bu insana, sadece kendini gerçeklestirme imkâni ve ortami sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayi degistirip daha da gelistirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyasi için kesin olan sey, orada bir durak noktasinin olmayisidir. 20. yüzyilda kültür, bir kavga kavrami oldu. Ideolojilerin egemenlik çaginda evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep “kültür varligi olarak toplum“u hedefledi ve toplumsal yasantinin en temeldeki idesini, kültürü açik veya örtülü olarak, tezleriin merkezine yerlestirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarinin kültürel dokusuna gözünü dikmistir. Kültür bugün, belki geçen yüzyildan daha yogun olarak bir kavga kavrami olmayi sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayi, kültürü bilimsel yoldan oldugu kadar felsefî yoldan da kavramaya çalismak gerekir. Bu eser iste bu çabaya bir katkida bulunmayi amaçlamaktadir.(Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2006
Sayfa Sayısı
343
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789758988594
Ortalama Değerlendirme »