Mülkiyet ile zilyedlik arasında sıkı bir bağ vardır. Ancak bunlar birbirinin aynı da değillerdir. Zira ilk bakışta mülkiyet ile aralarındaki farkın dikkatlerden kaçtığı zilyedlik, kişinin eşya üzerindeki fiilî hâkimiyetini ifade eder. Fakat fiilî hâkimiyet çoğu zaman hukukî bir temele dayansa da, zilyedliğin oluşması için bu çok da şart değildir. Halbuki mülkiyet söz konusu olduğunda bunun sadece hukuken elde edilen bir hak sebebiyle ortaya çıktığı kabul edilir. Bu ise mülkiyet ile zilyedlik arasındaki en temel farklardan biridir. İslâm hukukunun doktriner tartışmalara yer vermekten ziyade mevcut problemlere âdil ve kalıcı çözümler üretmeyi öncelemesi pratikte oldukça faydalı neticeler vermekle birlikte, eşya hukukunun temel konuları arasında yer alan zilyedliğin klasik fıkıh eserlerinde genel bir nazariyesinin bulunmayışı günümüz araştırmacıları için büyük zorluklar oluşturmaktadır. Bu sebeple klasik fıkıhtaki mevcut bilgilerin sistematize edilerek modern hukuk araştırmacılarının istifadesine sunulması büyük önem arzetmektedir. Kaynaklardaki mevcut bilgilerden hareketle doktriner görüşleri ortaya koymak ya da yeni tasniflere gitmek de bu kapsamda düşünülmelidir. İslâm Hukukunda Zilyedlik adlı elinizdeki bu çalışmada da benzer yöntemler izlenmiştir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2017
Sayfa Sayısı
272
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051592626
Ortalama Değerlendirme »