Modern zaman insanini tutsak eden “kusku“nun merkeze alindigi Isa’nin Güncesinde Melih Cevdet Anday bireyin yalniz kalisini anlatiyor. Bir tür sanriya dönüsen kusku, endise, gözetlenme korkusunun yarattigi bu yalnizlik; giderilebilir, dindirilebilir bir sey de degildir.Melih Cevdet Anday’in nefis Türkçesiyle... Kursunda bir oyun oynaniyordu, ben bunun disindaydim, ama bir yandan da tümümüzün agir bir uyumsuzluk ipinde bulundugumuz duygusunu canli olarak yasiyordum. Bu duygu bir aldanma degildi kuskusuz; hatta seslerin kesilmesi de bunun sonucuydu bence. Pamuk ipligi ile bagli gibiydik birbirimize. Iliskilerimizin düzenini saglayan kaliplarimiza bir giriyor, bir çikiyorduk. Hem tek basimizaydik, hem bir aradaydik. Zaman denilen seyin bes paralik degeri kalmiyordu. Yildizlar gibi, birbirimizden habersiz dönüyorduk. Ses duvarini asip saltik bir sessizlige gömülmüstük. Artik hiçbir seyin anlami yoktu.(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yılı
2021
Sayfa Sayısı
230
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051416106
Ortalama Değerlendirme »