Ömrünün ve yaraticiliginin baharinda, henüz 43 yasinda kendi elleriyle hayata veda etmis bu adamin ruhundaki firtinalari, onu bu karari almaya zorlayan nedenleri anlamak amatör bir edebiyat meraklisi olarak benim için çok güçtü: hayatin daha ziyade eglenceli yanlarini böylesine büyük bir gözlem gücüyle bulup çikaran, okuruna yasama mutlulugu kazandiran biri, ondan nasil bu kadar yilardi? Sanirim bu iki hikâyeyle anladim Gogol’ü: halkina karsi karmasik duygularla doluydu, onlarin saplantili hurafeciligi, tembelligi, uyusuklugu, kasintisi, cehaleti, yani bizim de sikça tanik oldugumuz türden onca tiksindirici özelligine ragmen, seviyordu onlari. Hem öyle çok, öyle içten seviyordu ki, adeta fiziksel bir aci duyuyordu bu hallerinden. Viy’de zangoç, kafayi iyiden iyiye bulmus, sendeleyerek çalilarin arasinda sizmaya giderken bir çift çizmeyi yürüttügünde aci duyuyordu. Iki Ivan’i arkasinda birakmis, kara bir gökyüzü altinda çamurlu steplerde bata çika ilerlerken de aci duyuyordu. “Yasamak hazin sey, beyler!” derken bu aciyi anlatiyordu. Gücü, degistirmeye yetmeyen bir büyük adamin çaresiz yalnizligiydi bu. HY
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Hazal Yalın
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
116
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055819446
Ortalama Değerlendirme »