Zaman bakimindan Hz. Muhammed’den (s.a.s) önce gelen bütün peygamberler arasinda Hz. Nûh (a.s) tenzihin temsilcisidir. Zîra inatçi bir putperestligin egemen oldugu bir devirde yasarken putlari yerle bir edip, tek olan Allah’a ibâdeti savunmustur. Devir bunu gerektirmektedir. Buna ragmen tek basina tenzih de edebe aykiridir. Ibn Arabî’ye göre mutlak tenzihte olan kisi yolunu kaybetmis kisidir. Bu durumda eger biz Allah’i hâdiselerde tecellî ettigi sekliyle nitelersek, O’nu hâdiseye katmis oluruz ki bu imkânsizdir. Tersini yaparsak Allah’i hiçbir yerde hiçbir seyle mukayyed kilmayiz ki, yapmamiz gereken sey; Allah’i varlik veya vasif ile nitelememek, varliktaki tecellîsinden (aynadaki aksinden) bahsetmektir. Bu yüzden Kur’ân’daki tenzih ve tesbih ile ilgili âyetlerin insân-i kâmillerce yorumlanmasi gerekir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2014
Sayfa Sayısı
224
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055902520
Ortalama Değerlendirme »