Harem” kelimesinin degiserek kendisine yabancilasan anlami bizlere, sehvet dolu kivrak danslari, müzigi, parfümleri, heyecani, coskuyu ve arzularin tatminini anlatir. Harem deyince hayal gücümüzün bize yaptigi tariftir. Peki ya gerçekte nasildi? Ya köle kiz, ona ne oldu? Küçügüyle büyügüyle digerlerinden hiçbir farklilik göstermeyen Misir hareminde sahit oldugum onun hayati nasildi peki? Zavalli, basit, ilkel bir yaratikti, üstelik güzel bile degildi. Üstüne giydikleri basit oldugu kadar, kapaliydi da, kesinlikle hiçbir cinsel cazibesi yoktu; çünkü her haremde, ne istedigini bilen, hirsli, gözleri keskin kadinlar, kölelerin kiyafetlerinin göze çarpmayan, sade giysiler olmasi gerektigini düsünürlerdi. Eger haremin efendisi, Bey ya da Pasa evli degilse, annesi ya da yakin bir akrabasi tüm grubu idare ederdi; bunu ya bizzat ya da baskalfanin yardimiyla gerçeklestirirdi. Bir güdü bastirilamadigi veya kökünden sökülüp atilamadiginda, kontrol altina alinincaya dek zayiflatilmaliydi; elden gelen her sey yapilmali ve efendinin bir köleyi sevmesine -ya da en azindan onunla evlenmesine- engel olunmaliydi. Eger, sultanin annesi bir zamanlar köle idiyse, oglunun evliligi konusunda beklentileri daha fazla olurdu.Kont Josef Török von Szendrö ile Kontes Sophie Vetter von der Lilie’nin kizlari olan Marianne May Török de Szendrö, Misir Hidiv’i II. Abbas Hilmi ile evlenince Müslüman olur ve Zübeyde adini alir. Daha sonra adini Cavidan olarak degistirir.Prenses Cavidan Hanim’in fikirlerini, hayat görüsünü ve onunla ilgili diger bilgileri, kitabin sayfalarinda, satir aralarindan okuyabilirsiniz.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Seda Hauser
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2010
Sayfa Sayısı
288
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789751029034
Ortalama Değerlendirme »