Elimize herhangi bir “Felsefeye Giris” kitabi aldigimizda bu kitabin aslinda felsefi meselelere giris olarak tasarlandigini görebilirsiniz. Bu çalismalarda “felsefe nedir?” sorusu ile yola çikilip varlik, bilgi, deger gibi konularda bir çok egilimden; yaklasimdan ve isimden sözedildigini görürsünüz. Kitabi bitirdiginizde aklinizda birçok akim, bir çok egilim, bir çok isim kalmistir ama “felsefe nedir?” sorusu hala boslukta ve sallantidadir. Çünkü bu çalismalarda felsefenin ne oldugu probleminin ele alinmasindan çok felsefenin kimi meseleleri dile getirilmistir.“Felsefeye girmek” ifadesi de merami anlatmada yeterli bir ifade degildir. Sadece bu ifadenin bile felsefenin yanlis anlasilmasina hizmet ettigi söylenebilir. Örnegin felsefenin sadece kitaplardan ögrenilecek bir sey oldugu yanilsamasina kapi açabilir. Bu yüzden Felsefeye Giris ya da Felsefe Tarihi adi tasiyan kitaplari kimi zorunluluklarla elde tutsak da aslinda bu tarz kitaplarin ne felsefi anlayisa, ne de felsefenin anlasilmasina çok önemli katkilar sunmalari mümkün gözükmemektedir. Hatta belki felsefi anlayisa iliskin kimi önyargilarin olusmasina bile zemin hazirladiklari söylenebilir.Bu çalismamizda da yer yer ele alacagimiz gibi bu ülkede felsefi düsünce diye öne çikarilan ugraslarin bir gelenegi yoktur.Sadece Batida üretilen kimi felsefi, özellikle teolojik çalismalarin serh ve hasiyesinin ötesine geçemeyen, çogu kere alabildigine yüzeysel ve herhangi bir hedef tasimayan çalismalar bu ülkede felsefe yapmanin görünümünü olusturmaktadir.Bu kitabimizda biz, felsefe meselelerini tartismaktan ziyade felsefenin ne oldugu noktasinda bir çerçeve çizmeyi, felsefenin hangi temel zemine sahip oldugunu göstermeyi deneyecegiz.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
272
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054336906
Ortalama Değerlendirme »