... iktisatçilar, uluslararasi isbölümünün meyvelerinin elde edilmesini saglayan ve ayni zamanda da farkli milletlerin çikarlarini uyumlu hale getiren mevcut uluslararasi sistemi alkislama aliskanliginda olmalarina karsin, söz konusu sistemin daha az yarar saglayan bir etkisini gizliyorlardi. Zengin ve deneyimli bir ülkenin piyasayi ele geçirme mücadelesini önemsemediginde refahinin azalacagina ve güçten kuvvetten düsecegine inanan devlet adamlari sagduyu ve dogru bir degerlendirme yaparak gerçegi gözler önüne sermis oluyorlardi. Ancak, ülkeler, uygulayacaklari yurtiçi politikalarla tam istihdam saglamayi ögrenirlerse (ve nüfus trendlerine uygun bir dengeye gelmeyi ögrenebilirlerse diye de eklememiz gerekmektedir), bir ülkenin kendi çikarlari çerçevesinde komsularina karsi dikebilecekleri önemli iktisadi güçlerin hesabina girisme geregi de ortaya çikmayacakti. Hatta uygun kosullarda uluslararasi isbölümü ve uluslararasi ödünç verme imkani hala mümkün olabilecekti. Ancak, bir ülke, satin almayi arzuladiginin bedelini ödeme imkanina sahip olmasi nedeniyle degil de, ticaret dengesini kendi lehine gelistirecek bir biçimde ödemeler dengesini bozma pesinde kostugundan, kendi ürettigini bir baska ülkeye kabul ettirme ya da komsunun sundugu mallari reddetme güdüsü altinda olmayacakti. Uluslarasi ticaret, oldugu gibi kalacak yani dis pazarlara yapilan satislar ve ithalat sinirlamalarinin yurtiçi istihdami umutsuzca sürdürmede basvurulan bir çare olmaktan çikmasi, bu konuda saglanan basarinin issizlik sorununu piyasa mücadelesinde durumu kötülestirilen ülkeye aktarilmasina bagli olacakti.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2008
Sayfa Sayısı
324
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789944115254
Ortalama Değerlendirme »