Fütüvvet ve melametin müsterek tavrini; baskasina yük olmamak, el emegiyle geçinmek, insanlarin deger yargilarina aldiris etmeden Hakka kulluk olarak beyan edebiliriz. Birincisi insani kibir, büyüklük duygusu ve benzeri kötü özelliklerden korurken ikincisi bütün kemalin kendisine bagli oldugu ve tasavvufun varmak istedigi ihlâsin temel sartidir. Insan ancak insanlarin deger yargilarindan uzaklasarak hakiki ihlâsa yaklasabilir. Buna mukabil insanlarin olumlu veya olumsuz hükümlerinin etkisinde kalarak ihlasa ulasmalari mümkün degildir. Bunun için fütüvvet baskalarina hizmeti düstur edinirken melamet insanlarin deger hükümlerine kiymet vermeden dogru yolda yürümeyi istilzam eder. Melamet ihlasa varabilmek için insanin kendisini gizlemesini de gerektirir, çünkü ihlâsin en güvenli yolu gizlenmektir. Allah, fenaya erenlerin bir kismini fena halinde birakir ve geri çevirmez. Insan fena halinde birakilir ve irade ve aklindan tamamen soyutlanirsa bu durumda meczup, mecnun gibi lakaplarla anilir. Böyle birinin artik yükümlülügü yoktur ve ‘ölmezden önce ölmüs’ sayilir. Buna mukabil bazi insanlar iradelerine ve akillarina döndürülür. Bu ise cem’ (birlik) halinden sonra fark (çokluk ve ayrim) haline döndürülmek diye ifade edilir. Bu kez insan fenadan sonra beka haline, ‘cem’ halinden sonra ikinci fark haline döndürülmüs kabul edilir. Bu döndürülmenin maksadi insanlari irsad ve halka hizmettir. Elinizdeki kitap Fütûhât-i Mekkiyye’nin ikinci cildinde bulunan 41.-48. bölüm ve 22.-24. kisimlara tekabül etmektedir. Ibnü’l-Arabî bu kitapta fütüvvet meselesini Islam ahlakinin zirvesi olarak ele alarak kendilerine ‘feta’ denilen velilerin büyüklerinden ve bu ahlakin gereklerinden söz eder.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Ekrem Demirli
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
168
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786059925242
Ortalama Değerlendirme »