“Züleyhâ öyle bir hâle gelmisti ki, çörek otundan öd agacina dek, her seyin adi Yûsuf idi ona göre. Yûsuf’un adini baska adlarda gizlemisti. Mahremlerine de bu sirri söylemisti. ‘Mum atesten yumusadi’ dese, ‘sevgili bize alisti, yüz verdi’ demis olurdu. ‘Bakin, ay dogdu’ dese, ‘o sögüt agaci yeserdi’ dese... ‘Yapraklar ne güzel oynamada’ dese, ‘çörek otu ne hos yanmada’ dese... ‘Gül, bülbüle sir söyledi’ dese, ‘pâdisah, sevgilisine sir söyledi’ dese… ‘Bahtimiz ne de kutlu’ dese, ‘kilimi, haliyi çirpin’ dese… ‘Sucu su getirdi’ dese, ‘günes dogdu’ dese… ‘Dün gece bir tencere yemek pisirdiler, yemek pek de güzel pisti’ dese… ‘Ekmekler tatsiz, tuzsuz’ dese; ‘felek tersine dönüyor’ dese... ‘Basim agriyor’ dese ‘basimin agrisi geçti’ dese… hep ayri anlamlari vardi bu sözlerin. Birini övse onu/Yûsuf’u överdi. Birinden sikâyet etse, onun ayriligini söylemis olurdu. Yüzbinlerce seyin adini ansa, maksadi da Yûsuf’tu onun, dilegi de Yûsuf. Aç olsa, onun adini andi mi, o adla doyardi, o kadehle sarhos olurdu. Susuzlugu bile onun adini andi mi geçerdi. Yûsuf’un adi gizli bir serbet olmustu ona. Bir derdi olsa, o yüce adi andi mi, derdi hemencecik geçerdi. Kisin o ad kürk olurdu ona… Askta sevgilinin adi bunu yapar, bunu!…” Gerçek su ki, siradan kisiler ve halk da aslinda her nefes “nâm-i pâk (Hakk’in ismini)”i okurlar, fakat onlar aska düsmüs olmadiklari için, bu adi okumakla onlarin maksatlari, dilekleri gerçeklesmez. Çünkü Hz. Îsâ’nin gösterdigi mûcizeler Hû/O ismiyledir, Rûhullâh (Hz. Îsâ) ne yapmissa “O’nun adiyla” yapmistir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2010
Sayfa Sayısı
267
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789756138465
Ortalama Değerlendirme »