Ahmet Faik Özbilge, 5 yil boyunca sokak sokak gezdigi Istanbul’un ilk yasam merkezi olan Fener, Balat ve Ayvansaray’in kitabini yazdi. Okuyucular “Fener Balat Ayvansaray“ adli kitapta geziye Kariye Müzesi ziyaretiyle basliyor, bir rehber ve gezgin tarzinda anlatila anlatila Cibali’ye dek götürülüyor.
Uzun süredir üzerinde çalistigi “Fener Balat Ayvansaray“ isimli gezi ve arastirma kitabi, Baglam Yayinevi’nden çikan Ahmet Faik Özbilge’nin hayali sonunda gerçek oldu. Galatasaray Lisesi ve Bogaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan, 20 senedir Türkiye ve yurtdisinda kokartli rehberlik yapan yazarin Fener, Balat ve Ayvansaray bölgesine ilgisi, rehberlik yaptigi süre içinde dogdu. Ahmet Faik Özbilge, Eski Istanbul’un farkli kültürlerinin ilk yasam merkezi olan bu bölgeyi gezdikçe ve gezdirdikçe bilgilerini, izlenimlerini kagida dökme istegi ile “Fener Balat Ayvansaray“ adli kitabi ortaya çikardi.
Görsel yönü de olan “Fener Balat Ayvansaray“ da 50’nin üzerinde fotograf kullanilmis. Profesyonel bir fransiz fotograf sanatçisindan destek alan yazar, 5 sene boyunca, bölgeyi karis karis gezerek, 100 den fazla kaynak kitabi tarayarak ve bölgedeki insanlarla konusarak olusturmus kitabini.
Son zamanlarda Avrupa Toplulugu’nun da yakindan ilgilendigi yörenin hem geçmisini hem de bugününü gözler önüne sermeye çalisan yazar, bölgenin gidisatinin yönü ve hizi konusunda da izlenimlerini aktariyor. Kitaptaki dinamizm ise ara sira açilan pencerelerde yan konularin ele alinmasi ile saglaniyor. Örnegin, Tekfur Sarayi’ndan geçerken “Imparatorluk Saraylari“ diye bir yan pencere açiliyor, bittigi yerden gezi devam ediyor. Ahrida Sinagogu’na ugraniyor, hemen arkasindan “Varlik Vergisi“ üzerinde duruluyor ya da Balat’a inmisken, “Meyhaneler“ diye bir pencere açiliyor...
Kitabin sonuna, Istanbul’un kronolojisini, Bizans ve Osmanli hükümdarlarinin, ayrica gezgin ve yazarlarin yasadiklari dönemleri de belirten listeyi koyan yazar, bazi spesifik kelimelerle ilgili sözlügü ve aranilani bulmayi çok kolaylastiran bir dizini eklemeyi de ihmal etmemis...
(Tanitim Bülteninden)
Yasadigimiz mekânlarla iliskimizi genellikle kisisellestirmeyiz. Mekânla iliskimiz kosullar hatta zorunluluklar üzerinden gerçeklesir nedense çogu zaman. Osmanbey ile bir iliskimiz vardir çünkü is yerimiz oradadir. Ataköy’e asinayizdir çünkü orada ikamet ederiz. Gündelik hayatimizda, çogu zaman öz irademiz disinda asina oldugumuz insanlar vardir. Is yerindeki is arkadaslari, komsular asina oldugumuz kisilerdir. Ama bir de dostlarimiz vardir. Onlari tanidiklarimizdan, asina olduklarimizdan ayirt ederiz hep. Mekânlarla dost olmayi ise pek aklimiza getirmeyiz. Aslinda mekânlarla, sehirlerle, semtlerle de dost olunabilir. Hatta bir mekâna asik bile olunabilir. Yasadigimiz mekânla iliskimiz iselevselligin ötesinde halis bir kisisel deneyim kili-nabilir. Ama öncelikle bunu istemek, hissetmek, arzulamak gerekir herhalde.
(Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
1. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2006
Sayfa Sayısı
214
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789758803446
Ortalama Değerlendirme »