Ask konusu yüzyillarca düsünen ve seven insanlarin temel konusu olmustur. Tabii ki, bu konuda hiç düsünmeden sevenler de, çok düsünüp fakat bütün yasami boyunca hiç sevmeyenler de var. Bütün insanlarin sevgi mutlulugundan nasiplerini aldiklarini söyleyemeyiz. Sevip sevilmek yalniz mutlu insanlarin nasibidir.Bu kitap kendi sevgisini anlamaya çalismayanlar, ya da mantik baglaminda sevgi ve muhabbeti taklit etmege çalisanlarla ilgili degil; burada idrak düzeyine ulasmis sevgiden, onun mahiyeti, biçimleri, unsurlari ve diger manevi olaylarla baglantisindan bahsedilmektedir.Fakat sevginin idrak edilmesi bir prensip olarak mümkün müdür?Ya da buna gerek var mi?"Akilli insan düsününce, deli nehri atlamis olmuyor mu?" Tabii ki, âsik için bu önemli bir husus degil. Fakat toplumda âsigin konumunu dogru sekilde belirlemek, onun "hakki"ni gözetmek, ona alternatif bir tavir olusturmak için bu olayin sosyal-mânevî yapisinin ve diger mânevî süreçler arasindaki konumunun dogru bir biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Yani sevmek için idrak gerekmese de, onu objektif açidan degerlendirmek için bu duygunun idrak edilmesi gerekmektedir. Ahlakî degerler sisteminin ve hatta sosyal-hukukî normlarin bu konuya yaklasim dogrultusunda dogru degerlendirilmesi için sevginin arastirma konusu olmasina, onun sevk edici güçlerinin ve diger hususlarinin irdelenmesine ciddi sosyal gereksinim duyulmaktadir.(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
120
Kapak Türü
-
ISBN
9786056339097
Ortalama Değerlendirme »