85 Yil Sonra Günyüzüne Çikarilan Kayip Eserler / Osmanli Felsefe Çalismalari “... Gittikçe esaret hafifliyorsa da, tahammül de azaliyor. Insanin sinirleri çelikten degil ki, ilanihaye metanetini muhafaza etsin; fakat bende, felsefe gibi kuvvetli bir sinir ilaci bulundugu için, metanetim eksilmiyor. Hadiseleri herkes baska türlü görür; filozof baska türlü görür. Filozof hadiselere bakmaz, bu hadiselerin bir araya gelince ifade ettikleri tekamül hareketine bakar. Cemiyetler terakkiye, tekamüle dogru giriyorlar mi? Filozofun aradigi budur. Tekamül varsa, istikbal iyidir. O halde gam yoktur. Mesela ipekböcegi kozanin içine bir tirtil halinde gelir. Kozaya röntgen sua’iyle bakildigi zaman tirtilin büzülmeye basladigi görülür. Halbuki filozof bakinca der ki, hayir, ipekböcegi ölmüyor, belki tirtil halinden, kelebek haline geçiyor. Ipekböcegi gibi, cemiyetler de tirtil halinden, kelebek haline geçebilirler. Iste bugün dünyadaki karisikliklar bundan ileri geliyor....“Ziya Gökalp (Felsefe Dersleri’ni kaleme aldigi Malta’daki sürgün günlerinde, kizi Seniha’ya Polverista’dan yazdigi 14 Haziran 1920 tarihli mektubundan) (Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2006
Sayfa Sayısı
922
Kapak Türü
Ciltli
-
ISBN
9789758867899
Ortalama Değerlendirme »