Piraye romaninin yazarindan hüzünlü ve bir o kadar da düsündürücü bir kitap “Çok sasiracaksin ama... Sana olan tutsakligim buraya kadar Eroin! Vedalasmamizin zamani geldi.Her sey ne güzel baslamisti oysa... Yepyeni ufuklar açmistin önüme. Bulutlarin üzerine çikarip özgür birakmistin beni.Bambaska bir özgürlüktü bu; çevremdekilerden farkli kilan, siki sikiya baglanmaya deger, çekici, vazgeçilmesi güç bir büyü... Asil tutuldugum da buydu galiba. Eros, dedim sana! Ask tanrim oldun benim. Mutluydum kollarinda... Beni dansa kaldirdiginda, geri çeviremedim; tam tersine havalara uçtum sevincimden... Ayaklarimizin uyumu harikaydi. Bana birakmistin kendini, istedigim gibi yönetebiliyordum seni. Hep böyle sürecek sandim...“ “...Tüm sorumlulugu sana yüklemek haksizlik olur.Nereye sürüklendigim belliydi, gene de kostum pesinden. Canimdaki cani çekip alman da ders olmadi bana. Senden kaçarken, sana sigindim. Yaptigimizin ölüm dansi oldugunu bile bile, kollarindaki sarhoslugumu sürdürdügüm için, ben de en az senin kadar suçlu degil miyim? Ama bitti artik... Ölüm dansi tek kisiliktir! Bundan sonrasinda bana eslik edemeyeceksin. Ölümüm senin elinden olmayacak Eroin! Bu zevki tattirmayacagim sana...“ Eroinle ölümüne dans!Bitti, deseniz de bir yerlerde sürüyor hâlâ.Degisen, yalnizca dans edenler...
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2005
Sayfa Sayısı
400
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789752106123
Ortalama Değerlendirme »