Tam o sirada iç cebinde bir kipirdanma oldu. Bir ses: “Içme Sait!“ diyordu. Sesin sahibini hemen tanimisti. “Sen misin Hidayet?“ dedi. “Benim abi, ne loru içme, Hastasin... Içkinin damlasi yasakmis sana abi. Ama sen hiç durmuyorsun, aldirmiyorsun.“ “Bos versene sen Hidayet!... Panco nerede sen ondan haber ver? O bile unutabildikten sonra beni...“ “Bilmiyorum ki abi... Hem ne yapacaksin Panco’yu, ben varim ya...“ “Merak ettim keratayi... O da mi hayirsiz çikti ne?.. Ne oldu? Ne bakiyorsun öyle sapsal sapsal?..“ “Sen çok degismissin abi.“ “Nasil yani?“ “Degismissin iste.. Ne vardi gözlerinde abi?... Sanki gözlerinden bir sey eksilmis...“ “Yaslandim Hidayet“ Hem de çok yaslandim. Sanki içim bosaldi. Bir kus vardi suramda uçup gitti.“ “Yapma abi. Yasamak için güçlü olmak zorundasin.. Içerek yapamazsin bunu. Çok yorgun görünüyorsun. Gözlerin kan çanagina dönmüs. Yazik ediyorsun kendine.“ “Sen misin bütün bunlari söyleyen Hidayet? Peki sen güçlü müsün? Sen kendine yazik etmedin mi?“ “Haklisin abi. Öylesine söyledim iste...“ (Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2002
Sayfa Sayısı
209
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789756565377
Ortalama Değerlendirme »