Bu kitaptaki yazilar Türk düsüncesine sistematik bakmiyor.Bakmasi gerekir mi?Daha da önemlisi Türk düsüncesi belli bir sisteme sahip mi?Edebiyat için de bunu sorabiliriz. Ne Türk düsüncesi ne de edebiyati, genel geçer degerlere baglanma konusunda çekingen davraniyor. Türkiye’de düsüncenin konjonktürel ve yönlendirilmeye açik oldugunu söylemek gerek. Fikir adamlari esasli görüsler öne sürmede müteredditler. Yalnizca siyasal erki degil dünyadaki düzeni de hesaplayarak görüs bildiriyorlar. Bir milleti olusturan degerlerin neler oldugunu sarahaten yazsalar bile Türkiye’nin ufkuna bunlari yerlestirmekten kaçiniyorlar. Türkiye’nin büyük bir ülke olmasi, tarihle kesinlesmis yapisi ile vatan ve milleti olusturmada Islam’in fonksiyonu düsüncemizin merkezinden uzaklastiriliyor.Edebiyat camiasinda “küçük” tercihi seviyeyi 60’larin altina düsürdü. Son yillarda yalniz edebiyatta degil diger sanat türlerinde; sinema, müzik ve belgeselde de “küçük insani”, “detay hayatlari”, “hayatin içinden sicak done”leri anlatma üslubu ve tavri epistemolojik seviye kadar estetik duyarlik baglaminda da önemli düsüslerin yasanmasini beraberinde getirdi.“Hayati yasamak” hem de “doya doya yasamak” istiyakindaki anlaticilar, iyi bir sanat eserinin temel belirleyeni olan büyük amaçlarin çevresinde dolanmayi tamamen ortadan kaldirdi. Bu durum sununla alakali olsa gerek: Bugünün insani için “büyük” pesinde kosmak tahayyül edilmesi bile imkânsiz bir yetenek, donanim, azim ve algilama sorunu hâline geldi. Iyi bir sanat eseri tutku ile kendini gösterir. Basarmak kadar büyük hedefler pesinde tutkuyla kostugu hâlde kaybetmek de hem görsel hem de edebî türler için bir sölen hâlini alabilir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
420
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051211534
Ortalama Değerlendirme »