Dokuz Buçukta Bilardo, Almanya’nin Ren bölgesinde yasayan Fahmel ailesinin öyküsünü üç kusak boyunca anlatirken, 20’nci yüzyilin ikinci yarisindaki Alman Toplumuna elestirel bir bakisla yaklasiyor. Heinrich Böll, Fahmel ailesinin çeliskilerle dolu yasamindaki ana çatismayi ’manda’ ve ’kuzu’ simgeleriyle yorumluyor; Fasizmin ve Nazizmin simgesi olan ’mandanin ilahi sirlarindan yiyenler’le ’Tanrinin kuzusu olanlar’ arasindaki çatisma ayni zamanda bagimsiz düsünceye sahip bireylerle oportünist çogunluk arasindaki çatismanin yansimasi oluyor. Fahmel ailesi içindeki bu çatisma, Alman toplumu içindeki çatismanin izdüsümüdür. Kardesi kardese vurduran, kari kocayi ayri düsüren, arkadasliklari bitiren bu çatismanin hesaplasmasi, 1958’in eylül ayinda Baba Fahmel’in dogum gününde yapilir. O gün biraraya gelen aile bireyleri arasindan biri, çocuklarini elinden alan, kendisinin aklini yitirmesine neden olan bu temel çatismanin öcünü beklenmedik ve çok çarpici bir biçimde alir. Heinrich Böll’ün bütün yapitlarinda görülen duyarlikli gözlem gücü, elestirel yaklasim, alaycilik ve hümanizma, bu romanda da yine önde. Yazarin önemli yapitlarindan biri olan Dokuz Buçukta Bilardo’yu yeni ve özenli çevirisiyle okurla yeniden bulusturuyoruz.
(Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Ayça Sabuncuoğlu
Kağıt Cinsi
3. Hamur
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yılı
2019
Sayfa Sayısı
312
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750700071
Ortalama Değerlendirme »