Ögretmen okulunda çalistigim siralarda, yasli bir hocanin okula zaman zaman ugrayan çocuklarinin terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocuklarin hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatimi kendisine belirttim. “Hocam, masallah çocuklarinizi çok iyi yetistirmissiniz” dedim. “O sizin hüsn-ü zanninizdir; tesekkür ederim” dedi ve ilave etti: “Keske dediginiz gibi yetistirebilseydim. Aslinda basta kendi çocugumuzla mesgul olmak meslegimizin geregidir. Kendi çocugunu cemiyete örnek bir insan olarak yetistiremeyen bir ögretmene ne derler? Demezler mi ki, sende bir marifet olsa, sende ögretmenlik vasfi bulunsa, önce kendi çocugunu yetistirirdin. O bakimdan, biz çocuklarimizi hem çocuklarimiz oldugu için, hem de ögretmen olarak baskalarina örnek göstermek için çok iyi yetistirmek ve cemiyet hizmetine sunmak zorundayiz. Her sanatkâr kendi sanati ile ortaya koydugu numuneleri zaman zeman sergilemekte, maharetini göstermektedir. Ögretmen de bir terbiye sanatkâkiridir. Kendisine bir hammadde gibi teslim edilen çocugu yogurmakta, sekillendirmekte, ona kendi sanati, kendi terbiyeciliginin damgasini vurmaktadir. Biz kendi çocugumuzda sanatimizin izlerini göstermedikçe, baskalari çocuklarini bize güvenle teslim edemezler.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2014
Sayfa Sayısı
192
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055309763
Ortalama Değerlendirme »