Bir “Dipsiz Karanlik”ti orasi. Bilinmeyenin, gizli olanin, belirlenmeyenin sessizligiydi bu. Ama sonradan duyuldu nefesi! “Ol/Kün!” emriyle. Iste bundan sonra varlik kazandi âlem.Önce annesinin karninda “üç karanlik” yerdeydi insân. Burada da sükût vardi. Sonra sünnetullah saati çalinca, karanlik yerini aydinliga terk etti. Bildiklerini/gördüklerini/duyduklarini unutturmustu bu dogus.Tekkedeki halvet odasi karanlikti. Derin bir sessizlik vardi. Yalniz birakmislardi onu kendiyle. Birden bir ses geldi can kulagina, gerçi dudak görmemisti fakat konusulani duymustu. Söyle söylüyordu bu ses: “Vakit tamam evlâdim! Kilidin açildi.” Sonra ugurlarken gözlerinden, alnindan öptü ve sunlari hatirlatti: “Konusmanin çilesi, sükûtun çilesinden daha çoktur.”Hüzünlü bir sessizlik vardi avluda. Yesil örtüsüyle musalla tasinin üzerindeydi son yolculugunun öncesinde. O’ndan gelinmisti ve O’na dönülüyordu. Artik selvi agaçlarinin gölgesinde, suskunlar beldesine dogruydu yürüyüs. Rahmân Sûresi’nin esliginde.Susan çok sey anlatir, konusansa tek sey. Dilini terbiye etmeden önce yüregini terbiye et ey tâlip! Eskiden dervislerin çeyizine “dil tasi” koyarlarmis. Rivâyet olunur ki, bu tas Hz. Peygamber’in, Sevr Magarasi’nda ayagini isiran yilanin acisini dindirmek için Hz. Ebû Bekir’in agzina koydugu tasi remzedermis. Daha sonra Hz. Hüseyin’e geçen bu tas, Kerbelâ çöllerinde kaybolmus. Simdi böyle bir tas bul, dilinin altina koy, acini ona yükle, sabir tasina çevir onu ey tâlip! Ama ne zaman ki Hakk söz konusu olur, iste o zaman çikar o tasi, Ebâbil kuslari gibi birak yere. O tas kime isâbet edecegini bilir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
126
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789755746340
Ortalama Değerlendirme »