Dil ve Edebiyatimiz 1. Dünya Savasi’nin en karanlik günlerinde hayat bulur (1917). Içine dogdugu savas sartlari nedeniyle midir, yoksa Cemil Meriç’in dedigi gibi yazarinin geri kalmis bir ülkede yasamanin belirledigi kaderle silinip gitmesinden midir bilinmez, hiçbir yanki uyandirmaz.
Oysa kitap dil, edebiyat, estetik, dil bilimi alanlarinda tarihimizde ilk kez ve büyük bir vukufla sergilenen görmezden gelinemez, üzerinde mutlaka durulmasi, tartisilmasi gereken düsünceler, degerlendirmeler içeriyordu.
Yazarinin ve düsüncelerinin önemine dikkat çeken Cemil Meriç, kitabin çok genis, çok ciddi bir kültüre dayandigini belirttikten sonra “Cezmi düsünen ve düsündüren bir adam. Onun edebiyat arastirmalarina getirdigi yenilikten ne yazik ki kimsenin haberi olmamis. Çölde vaaz vermis Cezmi...” diyordu.
Ne yazik ki aradan geçen yaklasik yüz yillik zaman, Meriç’in sözlerinin ima ettigi “çöllesmis ülke” nitelemesini hakli çikariyor.
Cezmi Ertugrul’un Dil ve Edebiyatimiz eserini herkesin anlayabilecegi bir dille yeniden okurla bulusturarak yüz yillik bir ayibi sona erdiriyoruz. Öte yandan bu yayimin, hepimizi bir kez daha su soruyla yüzlestirecegini düsünüyoruz: Çöllesme hâlâ sürüyor mu?
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
232
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055166908
Ortalama Değerlendirme »
