Ussama Makdisi, bati merkezli modernite anlayisinin hâkim oldugu bir dönemde her ulusun kendi Sarkini yarattigindan ve Osmanlilarin da bundan muaf tutulamayacagindan söz eder. Osmanli yönetici seçkinlerinin zihinsel arka planindaki Sark’i büyük oranda Dersim gibi ulasilmasi güç cografyalarda yasayan ve merkezi otoriteye itaat etmeyen asiretler gibi nüfus gruplari olusturuyordu. Bu kitapta ele alinan layihalar bu algiya dair sayisiz örnekler sunmaktadir. Dersim’e dair kaleme alinan layihalarda da siklikla kullanilan bu oryantalist söylemde yerli halk, kesfedilmeyi ve akabinde “medenilestirmeyi” bekleyen egzotik bir öge olarak karsimiza çikar. Dersim, bu zihin dünyasinda, Osmanli dünyasinin “vahsi Afrika akvami” olarak tasavvur edilmekte ve ona karsi alinacak tedbirler için Ingiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktadir. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padisah ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu dönüsümü saglamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim’in “Afrika’nin akvâm-i vahsiyesini andirir” topluluklari karsisinda kendilerine medenilestirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanli eliti kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim’de yerlesik nüfusu modern öncesi döneme ait “sakîlik,” “göçebelik” “rafz ü ilhad” terminolojisi çerçevesinde degerlendirecek ve buraya yönelik müdahalesine mesruiyet kazandirmak isteyecekti. Cihangir Gündogdu ve Vural Genç halen University of Chicago ve Istanbul Üniversiteleri’nde Osmanli siyasi ve sosyal tarihi alanlarinda doktora çalismalarina devam ediyorlar.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2013
Sayfa Sayısı
196
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051051093
Ortalama Değerlendirme »