Salt bir iletisim araci olarak görmeye zorlansak da, dilimiz aslinda var olusumuzu besledigimiz en önemli kaynak. Dilimizle dile gelmeden önce dilimizle düsünüyor, hatta dilimiz kadar düsünüyoruz. Duygularimizi, kavramlari adlandirabildigimiz, anlatabildigimiz ölçüde taniyoruz çünkü. Bu nedenle gerçek anavatanimiz dilimiz belki de. Ancak günümüzde öteki diller gibi Türkçe de sürekli bir saldiri altinda. Yalnizca yabanci dillerden zorla sokulan sözcüklerin saldirisi degil bu; dili kimileyin bilerek, eglenceli bir muzirlik gibi bozanlardan, kimileyin de bilgisizlikten kaynaklanan yaygin yanlislardan kirleniyor dil.
Feyza Hepçilingirler, Türkçe “Off’un ikinci cildi olan Dedim: “Ah!“ ile Türkçe’nin savunmasini yapmaya devam ederken bir yandan da bizi yaygin yanlislar karsisinda duyarli olmaya çagiriyor, dilimizi daha özenli kullanmamiz konusunda uyariyor.
“...çocugun beyninde temel kavramlar anadille olusur. Bu süreçte anadilin kullanimini kisitlar ya da pek çok kez yaptiginiz gibi yasaklarsaniz, algilamaktan, düsünmekten yoksun kusaklar yetistirirsiniz. Dilin, yiginlari toplum yapan, insanlari bir arada yasatan en büyük etken oldugunu görmezden gelenler, baska dillere tanimadiklari yasama hakkini kendi dillerinden de esirgeyerek; o baska dillere kurduklari tuzaga kendileri düserler.“
(Tanitim Yazisindan)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
338
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789752892712
Ortalama Değerlendirme »