"Hayret eden, sasirabilen çocuklardik. Gördügümüz, duydugumuz garip seyleri dikkatle izler, dinler ve her seyden kendimizce anlamlar çikarmaya çalisirdik. Ampulün yanmasi dahi bize bir mucize gibi gelir, telefonun nasil çalistigini anlayabilmek için aralarina ip gerilmis iki kibrit kutusuyla küçük deneyler yapardik fen bilgisi derslerinde. Ne illüzyona gerek vardi bizim yasadigimiz dünyada ne de abartili kahramanlara. Televizyon olanca kibriyle evlerimizin baskösesine kurulup da her seyin gizemini kaldirincaya kadar bizim için sihirli esyalarin en anlasilmazi radyo idi. Sanki bütün dünya küçültülmüs ve o kutunun içine sigdirilmisti. Bratislava’nin, Londra’nin, Paris’in adini atlaslardan degil radyolardaki istasyon seridinden ögrendik. Evet, içi sirlarla dolu küçücük bir dünyaydi o ve ondan çikan her sesi, ne söylendiginden öte biraz da bu cihazi bir tanima hevesiyle dinlerdik. Sanki bu cihazin içine böcek büyüklügünde temiz konusan, temiz giyimli bir avuç insan hapis edilmis ve bu insanlar bizi eglendirmek için habire çirpinip didiniyor gibiydiler. O yillarda kimse birbirine ifsa etmese de hemen hepimizin zihninde radyo böyle bir kutuydu iste."
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2011
Sayfa Sayısı
184
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789754378603
Ortalama Değerlendirme »