Bati tamamen yok etmeden önce, Dogu’nun henüz yasamaya çalisan bilge kültürü arayip durmus ve yoksul ölmüs bir ’özgürlükçü’ Cingria. Levanten bir aileden gelen ve gezip dolastigi ülkelerde Türk oldugunu söyleyen Cingria’ya kim oldugunu sorduklarinda: “Yasim on iki buçuk ve otuz alti bin. Kökenim yeryüzü cenneti. Egitimim, tabii ki bana dayatilmis olan egitim. Hangi kentte mi yasiyorum: Birçok kentte, köylerde, kasabalarda, su birikintilerinde ve metruk yerlerde...“ diye cevaplanmistir. Tam da Cingria’yi tanimlayan bir cevap. “Aydinlanma Düsüncesi“nin esintilerinden etkilenen ve iki büyük dünya savasina taniklik eden Cingria, özgürlügün dogal bir hak oldugunu ifade ederek Bati’nin “uygarlastirma“ maskesi altinda giristigi sömürgeci zulmü elestirmistir. Bununla da kalmamis, ayni zamanda Bati’ya karsi direnmek yerine sömürgecilerle isbirligi yapanlara da hiddet duymustur. Aslinda belki de Bati’nin uyguladigi siddet nedeniyle, yok edici dedigi Bati uygarliginin ürünü oldugunu varsaydigi modern düsünce akimlarinin neredeyse tamamini reddetmistir. Cingria, Osmanli topraklarindan Kuzey Afrika’ya kadar, insanliga temel olusturduguna inandigi “Dogu“nun geleneklerini/kültürünü arayip durmustur. Bu bahtsiz ve adsiz sansiz adam, Bati’nin ve Batili devletlerin uygarlik adi altinda Dogu halklarina reva gördügü insanlikdisi uygulamalar karsisinda kendini Dogu uygarligi içinde bulmaya çalismistir. (Arka Kapak)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2008
Sayfa Sayısı
112
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789756790489
Ortalama Değerlendirme »