Daha dün gibi hatirliyorum bu küçümen kitabi nereden aldigimi. Montparnasse garindan trene binip Marsilya’ya gidiyordum. Büyülendim. Kisa bir sürede bitince, tüm iyi romanlarda sizi çarpan his, geldi çöktü üstüme: “Niye bitti ki?” Hakikaten, niye bitmisti ki? Ben, Echenoz’un yeni Fransiz romaninin en büyük üstatlarindan biri oldugunu bu romanla anladim. Arkasindan Ben Gidiyorum’u okudum. Ayni minvalde bir hikâyeydi. O da sahaneydi. Isin tuhaf tarafi, bu küçümen Bir Yil da, Goncourt ödülü alan Ben Gidiyorum da, aslinda, amaçsiz, plansiz, nedensiz bir kaçisin hikâyesi. Kahraman niye kendini yollara vurur, niye oradan oraya salinir, basina niye tüm bu anlamsiz seyler gelir, dünyaya niye böyle bakar ve daha da önemlisi, nasil böyle büyük bir kayitsizlikla, büyük bir sefkatle bakar, sorup durdum kendime… Çözemedim. Çözdügüm tek sey, bu romanlarin büyük bir okuma keyfi barindirdigi. Bu tecrübenin kaçirilacak bir tecrübe olmadigini düsünüyorum. Hakikisini yapamayacagimiza, yani anahtarlarimizi kapinin yanindaki masaya birakip, kapiyi açip, çikip, merdivenlerden inip, öylesine, nedensiz, kaderimizin bizi götürdügü yere gidemeyecegimize göre… En iyisi, okumak.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Mehmet Emin Özcan
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
52
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055819316
Ortalama Değerlendirme »