Otorite, toplumun çesitli düzeylerinde, okulda, ailede, isyerinde ya da devletin elinde aslinda uzun bir zamandir krizde. Bu krizin ne oldugunu ya da nasil asilacagini anlayabilmek için öncelikle otoritenin ne oldugunu ortaya koymak gerek. Gérard Mendel, bu sorunun cevabini bulmak için tarihe dönmemizi öneriyor. Hindistan’dan Afrika’ya, Antik Çag’dan bugüne, Mendel’e göre her yerde ve her zaman otoritenin temelinde ortak bir antropolojik zemin vardi. Bütün toplumlar hayatta kalmakla ilgili birincil korkularini gidermek için, gönüllü itaat karsiliginda koruyucu bir otoritenin mevcudiyetini benimsediler. Ama otorite bütün toplumlarda farkli biçimlerde ortaya çikti. Topluluk; geleneksel toplumlarda ebeveyn otoritesini benimserken, modern toplumlarda otoriteyi yalnizca baba figürüne devretti. Bugün Bati’da patriarkal toplum biçimi gittikçe yok olurken ne topluluk, ne de baba, arkaik korkularimizi büsbütün gidermeye yetecek güçteler. Otoritenin krizinin en temel sebeplerinden biri bu. Peki demokrasi, insanin içindeki bitmeyen çocuklugu, korkularini, hakikatten kaçma egilimini gidermeye muktedir mi? Gérard Mendel Bir Otorite Tarihi’nde günümüzün belki de en önemli sorularindan birisi hakkinda aydinlatici ipuçlari veriyor. (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Işık Ergüden
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2005
Sayfa Sayısı
303
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789750503405
Ortalama Değerlendirme »