Dünyaya sasirarak bakmak, merak etmek ve mevcut kabulleri temelinden sorgulamak çocuklarin, özellikle de asi karakterli çocuklarin en temel özelliklerindendir. Bilim ve felsefe de, uygarlik tarihinin iki asi çocugu gibidir. Bu iki çocuk, tarih boyunca kimi zaman hakim sisteme ve degerlere cesurca karsi çikmis, korkusuzca arastirmis, konusmus ve birbirini desteklemis, kimi zaman da otoritenin gücünden beslenerek statükocu olmus, mevcut kabulleri yineleyip durmus, yeni fikirleri dislamis ve birbiriyle savas içinde olmustur. Bilim ve felsefeye toplumlarin ilgisi de tarihin her döneminde farklilik göstermistir. Ama çogunlukla bu iki alana kendi dünyalarinda yasayan bir takim seçkin, zeki ve farkli insanlara ait özel bölgeler gözüyle bakilmis ve topluma faydali olacak ve insanlarin dünyayi farkli algilamalarini saglayacak pek çok kiymetli fikir, popülerlesemeden tozlu raflar arasinda unutulmaya terk edilmistir. Ne var ki bu davranisi sergileyen toplumlarin ömrü de pek uzun olmamis ve kültürleri, degerleri ve dilleri, çesitli tarih kitaplarinin satir aralarinda bahsi geçen fikirlerle ayni tozlu raflari paylasmaya mahkum olmustur. Günümüzde giderek daha siddetli yasadigimiz bu olumsuz gidisi engellemek için yapilmasi gerekenin, unutmaya, kabullenmeye, sasirmamaya ve merak etmemeye karsi mücadele etmek oldugunu düsünmekteyiz. Iste bu kitap, tam olarak bu amaçla bilinenler, unutulanlar, halen ugrasilanlar ve tozlananlar arasinda sicak bir denge kurmaya çalisarak, bilim, felsefe ve arastirmadan zevk duyanlarin ve bu konulara yalnizca tez asamasinda kafa yoranlarin hizmetine sunulmustur.-Dünyaya sasirarak bakmak, merak etmek ve mevcut kabulleri temelinden sorgulamak çocuklarin, özellikle de asi karakterli çocuklarin en temel özelliklerindendir. Bilim ve felsefe de, uygarlik tarihinin iki asi çocugu gibidir. Bu iki çocuk, tarih boyunca kimi zaman hakim sisteme ve degerlere cesurca karsi çikmis, korkusuzca arastirmis, konusmus ve birbirini desteklemis, kimi zaman da otoritenin gücünden beslenerek statükocu olmus, mevcut kabulleri yineleyip durmus, yeni fikirleri dislamis ve birbiriyle savas içinde olmustur. Bilim ve felsefeye toplumlarin ilgisi de tarihin her döneminde farklilik göstermistir. Ama çogunlukla bu iki alana kendi dünyalarinda yasayan bir takim seçkin, zeki ve farkli insanlara ait özel bölgeler gözüyle bakilmis ve topluma faydali olacak ve insanlarin dünyayi farkli algilamalarini saglayacak pek çok kiymetli fikir, popülerlesemeden tozlu raflar arasinda unutulmaya terk edilmistir. Ne var ki bu davranisi sergileyen toplumlarin ömrü de pek uzun olmamis ve kültürleri, degerleri ve dilleri, çesitli tarih kitaplarinin satir aralarinda bahsi geçen fikirlerle ayni tozlu raflari paylasmaya mahkum olmustur. Günümüzde giderek daha siddetli yasadigimiz bu olumsuz gidisi engellemek için yapilmasi gerekenin, unutmaya, kabullenmeye, sasirmamaya ve merak etmemeye karsi mücadele etmek oldugunu düsünmekteyiz. Iste bu kitap, tam olarak bu amaçla bilinenler, unutulanlar, halen ugrasilanlar ve tozlananlar arasinda sicak bir denge kurmaya çalisarak, bilim, felsefe ve arastirmadan zevk duyanlarin ve bu konulara yalnizca tez asamasinda kafa yoranlarin hizmetine sunulmustur. -
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
433
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786053337515
Ortalama Değerlendirme »