Yilbasi gecesi islenen bir cinayet... Tarlabasi’nin arka sokaklarinda bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüs erkeklerin en yakisiklisi, belki de en kötüsü. Karanlik sirlarin ortaya çikardigi utanç verici bir gerçek. Gururlarinin kurbani olmus erkekler, onlarin hayatlarini yasamak zorunda olan kadinlar. Bu cinayetler yataginda, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satilan can pazarinda masumiyetini korumaya çalisan bir adam. Bir zamanlar Istanbul’un en gözde yeri olan Beyoglu’nun hazin hikâyesi. Karanlik... Soguk havayla iyice agirlasan bir karanlik. Uzaklardan sarkilar geliyor kulagina, neseli kadin çigliklari, ayarini yitirmis sarhos naralari, biri küfrediyor belki ana avrat, belki agliyor biri hiçkira hiçkira, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasinda. Umurunda degil. Hepsinden siyrilmis, sadece öfke... Nereye gittigini bilmeden yürüyor, nefret tarafindan kusatilmis olarak. Kiskançlik denen o canavar, çelikten pençesine almis yüregini, habire sikiyor. “Kadinlar,” diyor bir ses zihninin derinliklerinden... “Kadinlar, onlarla oynayamazsin... Oynadigini zannedersin ama bir de bakmissin, asil oyuncak sen olmussun.” Hayatina giren kadinlarin yüzleri beliriyor sokagin zemininde. Birer birer düsüyor görüntüleri ayaklarinin dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldirmiyor, bir su birikintisiymis gibi basip geçiyor üzerlerinden ama yeniden düsüyor görüntüler zemine. “Kadinlar,” diyor o ses yine, “Kadinlardan asla kurtulamazsin, hayaletleri hayatin boyunca seni takip eder.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
47. Baskı
Basım Yılı
2018
Sayfa Sayısı
640
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786051417424
Ortalama Değerlendirme »