Ihanet ne makam dinler, ne rütbe... Pasadan sair-i azama, özetle zenginden yoksula kadar uzanan aldatma, kim bilir bir yerde kisileri de esitliyor. Ölümü ve sürgünü hiçe sayip, “basinda kavak yelleri estiginde“ fermani dinlemeyen nice yürekli vardir. Ama yüreklerini dinleyip, ferman dinlemediklerinden ölmüslerdir. Sehzade Burhanettin’den Ahmet Mithat Efendi’ye, Sair Nigar Hanim’dan Abdülhak Hamid Bey’e, Beyoglu Gülü Kamelya’dan Nurettin Pasa’ya uzanan ve galiba çogunlukla hicran dolu ihanet sayfalari vardir. Simdi sararmis sayfalari çevirebiliriz... Sayfalarini açtigimiz bu konu sadece bize mahsus degildir. Dünyanin dört bir yaninda kim olursa olsun, askin bu kasirga tarafina yakalaniyor. Sari bir hastalik ya da müthis bir virüs ama kimse “bana misin“ demiyor. Henore de Balzac’tan Frida’ya, Charles Dickens’tan Edith Piaf’a kadar bu ihanet kasirgasi sürüp gidiyor. Gerçekten Ask içinde hep ihaneti barindirir mi? Askin sicak alevleri, ihanetin günahli yüzüyle hep iç içe midir? Kisacasi; Ne seninle ne de sensiz mi? (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2011
Sayfa Sayısı
268
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054455850
Ortalama Değerlendirme »