Bazen kendim gibi insanlar aradigim hissine kapiliyorum. Saçma sapan bir Türk filminde birden gözyaslari akan bir erkek mesela. Bazen saatlerce yataktan kalkamadan güzel bir rüya görmeye çalisan bir adam. Bir çocuk gibi hayaller kurmanin güzelligini bilen birileri. Belki de varsiniz, sokaklarda birbirimize degerek yürüyoruz, ayni lokantada yemek yiyoruz, ayni magazadan alisveris yapiyoruz. Ama bir o kadar da yabanciyiz birbirimize, bir o kadar ayriyiz birlikte olabilmekten. Sevmek de böyle degil mi. Ayni olabilme savasi. Iki farkli insanin ruhlarini ve bedenlerini tek yapabilmek kavgasi... Ask bir savas bence, galip gelmenin maglup olmaktan geçtigi bir savas. Sevebilmeye çalismamiz kendi aynimizi bulma derdimiz. Sanki yüzümüzde ancak sevince çikan maskelerimiz var. Her sevmemizde bir maskeyi kaldiriyoruz karsimizdakinden. Altinda kendi yüzümüzün olmasini umarak. Bir süre sonra o maskenin bizim yüzümüzü kapatmadigini görüyoruz, ask bitiyor, çünkü yeni bir maskenin pesine düsmemiz gerektigini biliyoruz. Ben bunu sende ögrendim, maskelerin altina bakmamiz gerektigini sen ögrettin bana. Tabi ki sonundaki büyük hayal kirikligini da sende yasadim. Sen de benim maskemin altindakini merak etmistin, bunu kendine itiraf etmek zor olsa da ben sensiz geçen nice günlerden sonra bunu artik delikanli gibi söyleyebiliyorum kendime.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2012
Sayfa Sayısı
130
Kapak Türü
-
ISBN
9786051290386
Ortalama Değerlendirme »