Bugün modern siyasette kolektif çikarlarla bireysel çikarlarin nasil uzlastirilacagina iliskin soru önemli bir yer tutmaktadir. “Halkin egemen oldugu” düsünülen demokrasinin kamusal iyiyi saglayacagi konusundaki iddialar da tümüyle gerçegi yansitmamaktadir. Çünkü bu rejimin, en son asamada, kamu yararini tahrip edecek sekilde bireysel çikarlari toplumun çikarlarinin önüne geçirme ihtimali vardir. Hem günümüzde, hem de demokrasinin olanaklarini ve yetersizliklerini kendi döneminde gerek problematik, gerek tarihsel olarak çok iyi analiz ederek ortaya koyan Aristoteles için demokrasi rejimi en çok erdemli olmasi beklenen rejimdir. Aristoteles’e göre, sitenin ortak iyiligi söz konusu oldugunda hem yurttaslarin, hem de yöneticilerin bu erdemleri özümsemesi için egitilmesi gerekir. Ancak yoksul, cahil ve dezavantajlilarin yönetimi olan, görevleri toplumun bütününün ihtiyaçlarini karsilamak için hizmet etmek olan gerçek halk önderleri yerine halk avcilari demagoglarin ortaya çikmasina zemin hazirlayan demokrasi; kamusal iyiyi, ortak iyiligi saglamaktan uzaktir. Bencil çikarlarin toplum çikarlarinin önüne geçtigi, yurttaslarin çikar pesine düstügü ve halki etkilemek için her seyi yapan halk avcilarinin bulundugu bir rejimde kamusal iyiden söz edilemez. O hâlde ideal bir yönetimde toplumun tümünün iyiligi ve mutlulugu için yurttaslar yasalara uymali, devlet yönetimi de egitimli insanlara birakilmalidir. Iste o zaman Plâton’un deyisiyle, “Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydi, kentlerin yüzü isirdi.”
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2007
Sayfa Sayısı
88
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789944446174
Ortalama Değerlendirme »