Çagatay bir gün aradi, Yunancadan çok iyi çeviriler yapan birisi var, çevirtmeyi düsündügümüz bir kitap var mi diye sordu. Aklima uzun zaman önce okudugum Vardiya isimli roman geldi, ne iyi olur dedim. Onu söyledim. Sonra, yine aradi Çagatay ve Ari Çokona’nin elinde zaten çevirdigi iki roman var, bakalim mi dedi. Tabii, dedim, bakalim. Ari romanlari gönderdi. Ilkini okumaya basladim. Açik söyleyeyim, Türkçe yazilmis olsa bu kadar akici olabilir miydi diye süpheye düstüm. Kitap su gibi akiyor ve sunu anlatiyordu: Anna kocasinin onu aldattigini anliyor ve her aldatilan insan gibi içi yaniyor. Ve zaptedilmez bir hirsla hayata asiliyor, anlamaya çalisiyor, anlamiyor, yakip yikiyor, umursamiyor, umursayip agliyor, yemeden içmeden kesiliyor, çok yiyor, yeni bir hayat kurmak istiyor; ve tüm bunlar Yedi Ölümcül Günah ekseninde, Anna’nin hayatindaki kadinlar tarafindan anlatiliyor. Bu kitap, demisler, bir zamanlar diger kadinlara benzeyen Anna’nin kitabidir. Bu kitap, bir zamanlar Anna’ya benzeyen kadinlarin kitabidir diye de eklemisler. Anna’da biraz da kendimizi bulabiliriz, sasirmayalim!
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Ari Çokona
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2009
Sayfa Sayısı
264
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055819088
Ortalama Değerlendirme »