“Anilarda Son Ermeni, Ermeni vatandaslarimizla bir ara nasil dostluk içinde yasadigimizi tüm dünyanin suratina tokat gibi vuran gerçek hikayelerden olusuyor. Bu degerli eseri Türk halkina kazandiran Abdullah Ayata’ya ve Altin Kitaplar Yayinevi’ne sonsuz tesekkürler.“
Yörük Türkmen Vakfi Kayseri Subesi
Baskan Yardimcisi
“Anilarda Son Ermeni,isimli romaninin, yasanmis olaylara dayanan konusuyla Türk hosgörüsünü, misafirperverligini ve hümanizmasini tüm dünyaya en iyi sekilde anlatan bir örnek olduguna inaniyoruz.“
Ufuk Kitabevi
“Sözde Ermeni soykirimi iddialarinin yogun biçimde yapildigi günümüzde, bu uydurmalara en iyi cevap Anilarda Son Ermeni, romanidir.“
Emekli Ögretmen
“Bizler, yüzyillardir Ermenilerle ayni topraktan nasiplenip ayni havayi teneffüs ederek birçok güzel aniyi paylasan Tomarza’da dünyaya gelmis insanlariz. Anilarda Son Ermeni, romaninin asilsiz ve haksiz Ermeni iddialarini çürüten ve tüm dünyaya tanitilmasi gereken bir eser olduguna inaniyoruz.“
Tomarzalilar Yardimlasma ve Dayanisma Dernegi Baskani “... Ona tesadüfen bir televizyon programinda tanidim. Henüz yayinlanmamis öykü ve romanlarini okuyup inceledikten sonra “müthis“ kelimesi gayri ihtiyari olarakçikti dudaklarimin arasindan. Zira son zamanlarda böyle sürükleyici, akici, düzgün anlatimli mükemmel betimlemelerle bezenmis degisik içerikli kitaplar okumayi özlemistim..“
Prof. Dr. Özcan Köknel -
Yazar
(1. Basim Arka Kapak’tan)
Abdullah Ayata’nin Son Ermeni adini tasiyan romani Türkiye’nin yakin tarihine farkli bir açidan yaklasiyor; dilleri ve dinleri ayri olan iki milleti ‘sevgi-saygi’ çemberinde bulusturan Ayata’nin romani, ‘ani’ kurgusundan dolayi ‘Kurtulus Savasi’nin tanigi olma özelligine de sahip.
Son Ermeni; Gazer Efendi, Ibis Hoca ve köy halkinin dramatik yasamlarini konu alir. Dönem, Osmanli’nin son yillaridir. Roman, dinleri ayri olan iki insanin birbirlerine duyduklari askin öyküsü ile baslar. Ibis Hoca’nin köylüsü olan genç Veli ile Hristiyan olan güzel Horimsi, dinlerin ayricaligini dinlemezler. Iki gencin aski, bir zamanlar aralarindan su sizmayan iki halki -Ermeniler ile Türkleri- karsi karsiya getirse de Ibis Hoca’nin tutumu ve davranislari, her iki tarafi da rahatlatacak, olay iki gencin evlenmesi ile yatisacaktir.
Romanin asil örgüsü ise Gazer Efendi üzerine kuruludur; yikilmakta olan Osmanli, uzun yillar birlikte yasadigi ayri tebaalardan halklari kendi can güvenlikleri için uzak diyarlara göndermektedir. Gazer Efendi ve köylüsü de kendi köylerini bosaltmak zorunda kalir. Toplanir ve Beyrut trenini yetismek için yollara düserler. Kafilenin yolu Ibis Hoca’nin köyünden de geçer. Iki halk, tipki eski günlerde oldugu gibi kucaklasir. Türkler, son Ermenileri ellerinden geldigince agirlamaya, gönüllerini hos tutmaya, onlari dostlukla ugurlamaya çalisirlar. Bu arada Gazer Efendi rahatsizlanir. Kafile hastanin iyilesmesini bekler. Ancak Gazer Efendi, bu uzun yolculuga çikabilecek durumda degildir. Beyrut trenini yetismek zorunda olan Ermeni kafilesi, Gazer Efendi’yi göz yaslari içinde Ibis Hoca’nin güvenli ellerine teslim eder. Roman, dinleri, dilleri ve dünya görüsleri ayri bu iki insanin dostlugu üzerine gelisir.
Gazer Efendi, ‘Kurutulus Savasi’ yillarinin Son Ermenisi’dir. Bir kis boyunca kendi halki kadar çok sevdigi Ibis Hoca ve köylüleri ile yasar.
Abdullah Ayata, Son Ermeni’de, geçmisten günümüze milletimizin sahip oldugu degerleri anlatirken yasadigimiz birtakim sorunlari da hosgörü ile nasil çözebilecegimizin ip uçlarini veriyor.
(Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2006
Sayfa Sayısı
320
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9789752105119
Ortalama Değerlendirme »